14/09/2024
F-35 Sipariş Defteri
05/09/2024
OSINT Kirliliği
Beyaz Show programındaki karakterlerden "Hamit". Kendisi erken dönem "OSINT'çi" olarak kabul edilebilir. |
30/08/2024
50’nci Yılında Türk Fantomları
Phantom ile hem pilot ve yer personeli hem de havacılığa
tutkulu kitleler arasında çok özel bir bağ bulunuyor. Bu uçak yalnızca
görüntüsü ve güçlü J79 motorlarının gürültüsü ile değil aynı zamanda öncülük ettiği
dönüşüm ile de Türk askeri havacılık tarihinde özel bir yere sahip. Zira Fantom’un
hizmete girişi, modern Türk hava gücünün oluşum sürecinin de başlangıcını
teşkil ediyor.
F-4E Phantom II’nin, en büyük kullanıcılarından olan Türk
Hava Kuvvetlerindeki tarihi, bu bakımdan da önem taşıyor.
20/08/2024
16/08/2024
24/07/2024
Rapor: Adapting Security: The Intersection of Turkiye’s Foreign Policy and Defence Industrialisation
30/06/2024
3. Dünya Savaşı Çıkabilir mi? (Yoksa Zaten Çıktı mı?)
Üst üste gelen bu açıklamalar, arka planda Ukrayna, Gazze savaşları da olunca yoğun tartışmalara neden oldu. Bu, bir süredir dünya çapında da siyaset, ordu ve akademi çevrelerinde de üzerinde düşünülen, tartışılan bir soru: Yeni bir dünya savaşının eşiğinde miyiz?
Belki de 3. Dünya Savaşı çoktan başlamıştır?
18/06/2024
10/06/2024
Rapor: From Client to Competitor: The Rise of Turkiye’s Defence Industry
22/05/2024
18/05/2024
F-16'nın Hikayesi - 2
• F-16'nın Hikayesi - 1
İki kez ilk uçuş gerçekleştiren ilk YF-16A prototipinden sonra, 72-1568 numaralı ikinci YF-16A 9 Mayıs 1974 tarihinde ilk kez havalandı. Bundan kısa süre sonra da rakip tasarım Northrop YF-17, 9 Haziran 1974'te ilk kez uçtu. İkinci YF-17 prototipi de 21 Ağustos'ta havalanacaktı.
LWF projesinde aday tasarımların uçuş programları 1974 sonuna kadar yoğun şekilde devam etti. Ancak LWF o sırada ABD'de ne devlet kurumlarının ne de kamuoyunun gündeminde ön sıralarda değildi: 1974 yılı, ABD siyasetinde, derin etkiler bırakacak önemli gelişmelere sahne olmaktaydı.
29/04/2024
Siyah Gri Beyaz 19 Yaşında
Eser: Portrait of a Writing Man Gustave Caillebotte |
18/04/2024
17/04/2024
Gösterişli Bir Hiçbir Şey: İsrail - İran Müşterek Fiilî Atışlı Hava Savunma Tatbikatı
Kıyam-1 balistik füzesinin Ağustos 2010'daki test atışı (Kaynak: AFP/Getty Images) |
Beklenen İran saldırısı, 13 Nisan gece saatlerinde başladı. İran'ın İsrail'e doğru çok sayıda kamikaze İHA (KİHA) uçurduğuna dair haberler ABD kaynaklı olarak sosyal medyada yer aldı. İran, "Sadık Vaat" adlı bir harekât başlattığını duyurdu. Irak üzerinden İsrail'e doğru uçan KİHA'ların görüntülerinin paylaşılmaya başlamasından bir süre sonra, İran'ın seyir füzeleri ve balistik füzeler de ateşlediği yönünde bilgiler yayıldı. Bir süre sonra da İsrail'in çeşitli kesimlerinde hava taarruzu sirenleri çaldı, hava savunma sistemlerinin faaliyetleri videolara yansıdı.
Saldırı, İsrail'in olası karşılığı ya da İran'ın müteakip füze salvoları ile kısa süre içinde bölgesel bir savaşın patlak verme riskine sahip idi. Neyse ki bu, henüz gerçekleşmiş değil. Her iki ülkenin de bölgesel bir savaşı göze alabileceğine dair fazlaca emare de bulunmuyor. Bununla birlikte olay, askeri - teknolojik bakımdan pek çok önemli tartışma ve araştırma başlığını gündeme getirmiş bulunuyor.
18/03/2024
05/02/2024
31/01/2024
F-16'nın Hikayesi - 1
Dizinin diğer yazısı için:
• F-16'nın Hikayesi - 2
F-16, son 50 yılda Türkiye’nin ulusal
savunmasında, askeri ve diplomatik ilişkilerinde ve bölgedeki neredeyse tüm
çatışma ve savaşlarda doğrudan ve dolaylı olarak sayısız kez rol oynamış bir
uçak.
20 Ocak 1974 tarihindeki ilk uçuşunun üzerinden 50
yıl geçmiş ve görünen o ki, dünya göklerinde en az 2040’lara kadar F-16 görmeye
devam edeceğiz. Bu da 90 yıla yakın bir program ömrü anlamına gelir. 1974
tarihinde uçan YF-16 ile bugünkü en modern versiyon olan Block 70 arasında dış
görünüş benzerliği dışında neredeyse hiçbir ortak nokta yok. Uçağın yapısal
tasarımı, motor ve aviyonikleri büyük bir dönüşüm geçirdi. Halen de Block 70
adı altında yeni sistemlerin eklenmesi ile gelişimini sürdürüyor.
4,600’den fazla üretilmiş olan F-16, yalnızca bir
askeri araç olarak değil, aynı zamanda siyasi ve diplomatik bir unsur olarak da
pek çok kriz, çatışma, savaş ve müzakerenin konusu oldu. Bunun en güncel örneğini,
Türkiye’nin ABD’den F-16V talebi sürecinde gördük.
Ömrünün yaklaşık olarak ilk yarısını tamamlamış,
bu sürede zarfında da pek çok savaş ve çatışmada başrol oynamış bu istisnai
uçağın hikayesini yazmak için 1974’ten daha geriye gitmek gerek.
14/01/2024
31/12/2023
Başlıksız
Eser: Istanbul Bosphorus Bridge Sveta Makarenko |
Bu da 29 Ekim 2023 günü 100. yaşını kutlayan Türkiye Cumhuriyeti'ni, "orta yaşlı" olmasa bile gayet "yetişkin" bir cumhuriyet yapar.
Bu 100 yılın 43'ünde Cumhuriyet'in havasından, suyundan ve ekmeğinden ben de nasiplendim. Hep naçizane gurur duyduğum bir tevafuk, ben de bir 29 Ekim günü doğdum. 29 Ekim 2023 günü kendimin, ülkemin, dünyanın nerede olacağına dair pek çok düşünce, hayal, tahmin kurdum ve bozdum yıllarca. Düşündüklerimin çoğu gerçekleşmedi, gerçekleşenlerin çoğunu düşünmemiştim, her üçü için de. Fakat zaman tam olarak böyle bir şey; hazır olsanız da olmasanız da, isteseniz de istemeseniz de önünüze kendi gerçekliklerini getiriyor.
100 yılda Türkiye'nin nereden nereye geldiğinin, devletin ve milletin neleri başarıp neleri başaramadığının muhasebesini yapacak değilim. Akademik ve entelektüel birikimimi fazlasıyla aşması bir yana, tüm okumalarıma rağmen Cumhuriyet'in köklerini, Kurtuluş Savaşı'nı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün nasıl liderlik ettiğini ve süreci yönettiğini, Cumhuriyet'in kurulduğu dönemdeki iç ve dış koşulları hala tam olarak idrak edebildiğimi düşünmüyorum. Kazdıkça yeni bilgi, yeni dersler çıkıyor çünkü.
Bununla birlikte, geride kalan 100 yılda Türkiye'nin toplumsal ve siyasal düzlemlerde tutum, tavır ve düşüncelerini şekillendiren bazı özelliklerinden bahsetmek isterim. Bireysel, toplumsal ve siyasal düzlemlerde yaptıklarımızı ve yaşadıklarımızı şekillendiren bu hasletler, muhtemeldir ki önümüzdeki 100 yılda da yapacaklarımızı ve yaşayacaklarımızı belirleyecek.
Tümevarımın ve genellemenin tuzaklarına düşmemeye çalışarak, çok daha bilimsel ve nesnel sosyolojik, siyasi analizlerin yapılabileceğini de hatırlatarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milleti ile duruşunu, düşünce ve tavırlarını belirleyen üç ana unsur olduğunu iddia ediyorum. Bunları "Türkiye-merkezlilik", "köprü kimliği" ve "tepkisellik" olarak sıralıyorum.
Türkiye-merkezlilik: Totolojinin sınırlarında gezme pahasına, bu olguyu şu şekilde tarif etmeye çalışabilirim: Dünyada ya da çevremizde gerçekleşen her olayı, her eylem ve söylemi, bir numaralı hedef ya da ana nesnesi Türkiye olacak şekilde anlamaya, açıklamaya çalışmak; düşünce, eylem ve hareket tarzını bu doğrultuda belirlemek. Elbette ülkenin ve devletin çıkarlarını, güvenliğini ve geleceğini güvence altına almak ve geliştirmek için olayları Türkiye'yi ilgilendiren boyutları ile ele almak, bu şekilde tartışmak ve değerlendirmek gerekir. Ancak dünyayı, ölçüsünden fazla şekilde Türkiye merkezli görmeye çalışmak, toplumun ve devletin içine kapalı, her daim endişeli ve hatta katatonik bir yapıda kalmasına neden olabilir.
Köprü: Coğrafi olarak doğu ile batının, kuzey ile güneyin geçiş yolları üzerinde bulunan bir ülkenin, devleti ve milleti ile psikolojisi, davranış ve tutumlarında köprü psikolojisinin egemen olması, doğal bir sonuç. Ancak burada kanımca önemli bir sorun var: Köprü, edilgen bir nesne; kullanılan bir araç. Köprüyü kullanarak bir yerden bir yere ulaşırsınız; köprü olmazsa yolunuz uzar belki, en fazla daha fazla efor sarfedersiniz. O halde köprünün yapması gereken, yolcuyu kendine çekmek için albenisi olması lazım. Ama yolu ne kadar kısalttığından ve ne kadar sağlam, dayanıklı olduğundan başka önerebileceği pek bir şey yoktur köprünün. Konumunun ve nasıl inşa edildiğinin dışında bir hasleti olmasına gerek yoktur.
Tepkisellik: Savunma reflekslerinin her zaman ön planda olması ya da edilgenlik olarak da tarif edilebilir. Devamlı surette çevresindeki gelişmelere karşı tepki geliştiren, statükoyu, mevcut durumu korumak için çaba gösteren ve kendi konfor alanının devamlılığını sağlamaya çalışan bir düşünce ve eylem yapısı bu. ABD'nin 2003 yılında Irak'ı işgali ve sonraki yıllarda yaşanan gelişmeler, uluslararası sistemde meydana gelen yarılmalar bu haleti ruhiyenin daha da gelişmesine sebep oldu diye düşünüyorum.
Gerek içeride, gerekse dışarıda olayları, aktörleri ve sistemi algılama, yorumlama ve bunlara dair kararlar alma şeklimizi, bu üç temel özelliğin bileşimi şekillendiriyor diye düşünüyorum. Geride kalan 100 yıl içinde küresel, bölgesel ve ulusal düzeyde tüm sınamalar, risk ve krizlerde bu şekilde davrandık. Çok daha zor siyasi, ekonomik, sosyal ve askeri sınamalar var önümüzde. İkinci yüzyılda hikayemizin ne olacağını, bu üç özelliği nasıl kullanacağımız, yanlarına yenilerini ekleyip eklemeyeceğimiz, nelerden nasıl dersler alacağımız belirleyecek.
Kendi adıma önemli dersler aldığım, önemli kararlar verdiğim bir yıl oldu 2023. Siyah Gri Beyaz okuruna ve ülkeme de aldığı ve alacağı derslerden olumlu sonuçlar üretebileceği bir yıl diliyorum.
22/12/2023
Uzmanlar ve Uzmanlık
O halde şu soruları sorabiliriz: Bu oklavalılar, ne işe yarıyor? Pek çoğu uzmanlık alanları içine girmeyen konularda bile nasıl ve neden kamuoyunu yönlendirebilecek görüşler belirtebiliyorlar? Ve belki de en önemli ve en zor soru: Nasıl uzman olunur?
08/12/2023
T-72 Dünyanın En İyi Tankıdır
Bununla birlikte, 25 binden fazla üretilmiş T-72'nin, halen devam eden Rusya - Ukrayna Savaşı'yla birlikte yeniden alevlenmiş, nitelik ve nicelik arasındaki dengeye dair tartışmalara katkı sağlamak için güzel bir araç olduğunu düşündüm. Bu yazının başlığının esas amacı da zaten T-72'nin diğer tanklarla kıyaslamasını yapmak ama genel geçer kıstaslar üzerinden değil.
15/11/2023
21/10/2023
12/10/2023
26/09/2023
31/08/2023
01/08/2023
18/07/2023
04/07/2023
Alıntı ve Yeniden Yayımlama Hakkında Zorunlu Açıklama
Geride kalan yaklaşık 30 yıllık süre içinde gerçekten öğrendiğim tek şey, bilginin paylaşarak çoğaldığıdır. Emeğe, emek sahibine saygı çerçevesinde paylaşılan bilgi, taşın üstüne konan taş misali, büyür ve gelişir. İçeriği ne olursa olsun. Üreticisi kim olursa olsun; sıfatı, ünvanı, geçmişi, kurumu önemli değil.
Bu girişi şunun için yaptım:
Bir süredir bazı internet siteleri, sosyal medya sayfaları ve içerik paylaşılan ortamlarda Siyah Gri Beyaz'da yayımladığım içeriklerin alıntı ve adil kullanım sınırlarını aşacak şekilde kullanıldığını, hatta yazılarımın kaynak belirtmeksizin kısmen veya tamamen yeniden yayımlandığını görüyorum. Malesef bu tür intihal ve yeniden yayımlama vakaları son yıllarda giderek artmış durumda.
Siyah Gri Beyaz sitesindeki tüm içerik, iyi niyet, emeğe ve emek sahibine saygı kaideleri ve etik prensipler doğrultusunda ve hiçbir maddi karşılık olmaksızın araştırmacıların, meraklıların ve dahi tüm kullanıcıların istifadesine açıktır. Bugüne kadar Siyah Gri Beyaz sitesinde yayımladığım yazılar pek çok içerik üreticisi, web sitesi, haber organı ve akademisyen tarafından haber, video, yazı, tez ve benzeri çalışmalarında, bu ilke ve esaslar doğrultusunda kullanılmıştır. Benimle irtibat kuran mesleği, konumu, kurumu ne olursa olsun tüm kişilerle gerek yazılarımı gerek naçizane bilgi ve görüşlerimi de yine bu esaslar çerçevesinde, hiçbir maddi ya da manevi menfaat beklemeksizin ya da talep etmeksizin paylaşmaktayım. Bu duruşumda da hiçbir değişiklik yoktur.
Ancak Siyah Gri Beyaz'daki içeriği kendi çalışmasında kullanmak isteyen içerik üreticileri ve basın mensuplarından bir ricam var:
- Lütfen, "Kullanım Koşulları" sayfasını dikkatle inceleyiniz.
- Siyah Gri Beyaz sitesindeki yazılardan, yazının %20 kadarlık bölümüne kadar bir kısmı, adım ve yazının aktif linkini paylaşmak şartı ile alıntılayabilirsiniz.
- Siyah Gri Beyaz sitesinde yayımladığım herhangi bir içeriği "yeniden yayımlama" yapmayınız. Yazılı ve açık iznim olmaksızın Siyah Gri Beyaz'daki bir yazının %20'lik kısmından fazlasını veya tamamını alıntılamayınız, yeniden yayımlamayınız.
- Siyah Gri Beyaz'daki yazıları, aktif linkleri paylaşmak suretiyle internet siteleri ve sosyal medya kanallarında yayabilirsiniz.
Bilgi, paylaşıldıkça büyür. Emeğe ve emek sahibine saygı ise bunun ön şartıdır.
İntihal, bilgi ve emek hırsızlığı malesef akademik, profesyonel ve toplumsal hayatımızın tüm katmanlarında her gün -hatta giderek artan şekilde- tanık olduğumuz bir sorun. İntihal, yalnızca akademik dünya ya da akademik araştırmalarla ilgili bir kavram değildir. Emeğe ve emek sahibine saygı ile ilgili bir kavramdır. Bir kişinin, başka bir kişinin emeği ile oluşturduğu içeriği, sahibine atıf yapmaksızın kendi bilgi ya da görüşü gibi sunması, paylaşması hem etik ve ahlaki olarak, hem de hukuki olarak suçtur.
Naif değilim. Bu sorunun çözülmeyeceğinin, sık sık intihal vakalarıyla muhatap olacağımın farkındayım.
Ancak emeğimin çalınmasına ya da kötü niyetle kullanılmasına da asla sessiz kalmam. Bu, aynı zamanda Siyah Gri Beyaz okuruna karşı da sorumluluğumdur.
29/06/2023
Savunma ve Havacılık Sanayii 2022 Performans Raporu ve Bazı Değerlendirmeler
Yeni Zelanda'daki Skippers Canyon yolu Fotoğraf: Dean Purcell |
Toplam 276 üyesi olan derneğin bu yılki raporuna 104 üye veri ile katkı sağlamış. Raporun sunuş yazısında SASAD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Okyay'ın işaret ettiği üzere, sektör COVID-19 pandemisinin etkilerini atlatarak 2021 yılındaki yükseliş ivmesini devam ettirmiş görünüyor: Toplam ciro ve ihracat gelirlerinde dikkat çekici artışlar var. Ayrıca ürün ve teknoloji geliştirme harcamaları da büyük ölçüde artmış. Bu özellikle sevindirici, zira sektörün alt sistemden bileşene ve teknolojiye inecek şekilde yerlileştirmeye daha da odaklandığını gösteriyor.
Okyay, Rusya - Ukrayna Savaşı'nın ve Asya - Pasifik'teki jeopolitik gelişmelerin yeni ihracat fırsatları yarattığını vurgulayarak, çift kullanımlı ("dual use") teknolojilere, çözüm ve kabiliyet portföyünü genişletmek üzere yoğunlaşılmasına dikkat çekmiş.
Bu iki konu, Türk savunma sanayiinin önümüzdeki süreçte ana sınavlarından olacak gibi görünüyor.
07/06/2023
06/05/2023
29/04/2023
Siyah Gri Beyaz 18 Yaşında
Eser: Opus 217 Paul Signac |
Makalenin yazılış öyküsü bir hayli ilginç: 1959 yılında Obermayer'in çalıştığı MIT bünyesindeki Allied Research Associates şirketi, DARPA'nın öncülü olan Advanced Research Projects Agency (ARPA) tarafından, nükleer silahlara karşı savunma tedbirleri geliştirme projesi alır. Üzerinde çalıştıkları pek çok yöntem ve tekniğin yetersiz kalacağının anlaşılması üzerine, sıradışı fikirler edinebilmek için farklı branşlardan insanları işe almaya karar verirler. Obermayer şirket yönetimine yakın arkadaşı Asimov'u önerir.
Projeye katılan Asimov, kısa süre sonra gizli belge ve bilgilere erişiminin yaratıcılığını ve özgür düşünmesini kısıtlayacağı için ayrılma kararı alır. Ancak ayrılmadan önce proje ekibi için bu makaleyi kaleme alır: Projeye tek katkısı bu kısa makaledir.
Birey ve ekip bazında yaratıcılığın koşullarının sıralandığı yazıda, en çok dikkatimi çeken konulardan biri, "noktaları birleştirme" idi. Burada Asimov, belli bir konuda yeni bir fikir oluşturmanın esasen mevcut bilgilerin farklı şekillerde birbirlerine bağlanması olduğunu, bunu yapmak için çalışılan alanda yetkinlik kadar, "noktaları birleştirme" yeteneğinin de gerektiğini belirtir.
Ancak noktaları birleştirirken, belli bir cesaret ve özgüven de gereklidir. Daha önce düşünülmemiş olanı kurcalamak, cüret gerektirir. Ayrıca ortaya çıkacak yeni fikir çoğunlukla mevcut kalıp, bilgi ve kanaate ters olacaktır. Kurulu düzene, otoriteye ya da ortak akla aykırı görünen bu fikri savunmak, fikir sahibi için kolay olmayacaktır.
Siyah Gri Beyaz ile geride kalan 18 yıla baktığımda bazı noktaları birleştirdiğimi, bazılarını beceremediğimi görüyorum. Pek çok veri ve fikir ile oynayıp, dev bir aşure kazanında karıştırmışım gibi. Tadı daha tam olmadı muhtemelen. Ne zaman olur, bilemem.
Bu süreçte bana eşlik eden sadık okura teşekkürlerimi sunuyorum.
27/04/2023
Rusya: Dün, Bugün ve Yarın
Prof. Dr. Mitat Çelikpala ve Emekli Büyükelçi Fatih Ceylan editörlüğünde hazırlanan ve "2014 Sonrası Rusya Federasyonu'nun Savunma ve Güvenlik Politikalarındaki Değişim" bölümünü kaleme aldığım "Rusya: Dün, Bugün ve Yarın" kitabı, A7 Kitap tarafından yayımlandı.
22/04/2023
TFX Projesi: Ne? Ne İçin? Nasıl? - 5
TFX Projesi: Ne? Ne İçin? Nasıl? - 1
TFX Projesi: Ne? Ne İçin? Nasıl? - 2
TFX Projesi: Ne? Ne İçin? Nasıl? - 3
TFX Projesi: Ne? Ne İçin? Nasıl? - 4
MMU'yu aslında bir "proje" değil bir "program" olarak değerlendirmek gerekiyor. Kabaca ifade etmek gerekirse, program bir projeler bütünüdür. Hedeflenen amaçlar doğrultusunda tasarlanan ve yönetilen projeler bütünü, programı oluşturur. Bu bakımdan MMU programının, bir çok projeden (ve onları meydana getiren alt projelerden) oluştuğunu ifade edebiliriz. Hatta MMU programının bileşenlerinden birinin, prototipi 16 Mart günü motorlarını çalıştırmış uçak olduğunu da iddia etmek mümkün.
Daha yalın bir ifade ile, MMU programını, yalnızca yeni nesil bir savaş uçağı geliştirme işi olarak ele almamak gerek. Benim bakış açıma göre MMU, MMU(askeri), MMU(sınai) ve MMU(siyasi) olmak üzere üç ana projeden oluşan bir program.
04/04/2023
Savunma Sanayiinde İhracat ve İş Geliştirme
05/03/2023
İlk 72 Saat
Bölgedeki ağır kış şartları, yıkımın geniş bir alanda, karayolları da dahil olarak gerçekleşmesi ve arama - kurtarma faaliyetlerindeki koordinasyon noksanlığı can kaybı sayısının yükselmesine neden oldu. 10 ilde 13.5 milyon kişiyi doğrudan etkileyen depremde, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 1 Mart günü yapılan açıklamaya göre can kaybı 45 bin 89. Depremden kuzey kesimleri etkilenen Suriye'de ise en az 6 bin kişi hayatını kaybetti; patlak veren kolera salgını ise 1 Mart itibariyle 22 can almış durumda.
Depremin neden olduğu yıkımı, acıyı anlayabilmem, bu afetten etkilenmiş herhangi bir kişi ile empati dahi yapabilmem mümkün değil. Bu afeti ve sebep olduklarını anlatmaya yetecek yazı, görüntü, ağıt, türkü yok. Pek çok aile ve dahi sülale, tüm fertleriyle birlikte göçtü gitti. Basına, ekranlara yansıyan görüntüler, yaşananların azını dahi anlatmaya yeterli değil. Velev ki yetsinler, bu kadar büyük bir kahrı kavrayabilmek imkansız.
İşte burada "ne yapılabilirdi", "ne yapılmadı", "neden yapılmadı", "neden böyle oldu" gibi sorular da anlamını yitiriyor. Bunlar, felaketten önceye dair sorular çünkü; "ya olursa" sorusu ile açılacak tartışmalarda zikredilmeleri gereken türden. Peki, "bundan sonra ne yapılabilir" sorusu?
O daha anlamlı ve gerekli. Yaşamamızın bir olasılık değil zaman meselesi olduğu bir sonraki afeti, daha az acı ile atlatmak için.
05/02/2023
Türk Deniz Kuvvetlerinin Firkateyn İhtiyacı, Alternatifler ve Tip 23
04/02/2023
01/02/2023
İngiltere'den Tip 23 Sınıfı Firkateyn Alım İddiaları
Ocak ayı içinde Türkiye ile İngiltere arasında Tip 23 sınıfı firkateynler ile ilgili görüşmelerin yürütüldüğüne dair haberler, yerli savunma basınına yansımış ve akabinde hararetli bir tartışma başlamıştır.[1] Yerli savaş gemisi geliştirme ve inşa projelerini büyük bir başarıyla yürüten Türkiye ile ilgili bu haber şaşkınlıkla karşılanmıştır.[2]
Konu ile ilgili değerlendirmelerini kamuoyu ile paylaşan emekli amiraller Cem Gürdeniz, böyle bir alıma kesin bir şekilde karşı çıkarken[3], Cihat Yaycı ise acil ihtiyaç perspektifinden olumlu görüş beyan etmiştir.[4]
Konu ile ilgili olarak 24 Ocak günü bir soruya yanıt veren Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Somutlaşmış, kesinleşmiş bir şey söz konusu değil. Bizim İngiltere Savunma Bakanı Sayın Wallace ile ikili ilişkilerimiz, NATO kapsamında temaslarımız var. Son Londra ziyaretimiz de bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz bir ziyaretti.” Şeklinde konuşmuştur.[5]
Dikkat çekici bir şekilde, Middle East Eye adlı haber sitesinde 20 Ocak günü Türkiye’nin İngiltere ile yalnızca Tip 23 sınıfı gemiler için değil, aynı zamanda Typhoon savaş uçakları, C-130J nakliye uçakları ve M60 ana muharebe tankları için motorları kapsayan, mali boyutu USD10 milyarı aşan bir paket üzerinde görüşme yürüttüğüne dair bir haber yayımlanmıştır.
Konunun kapsam ve ayrıntılarına dair başkaca bir bilgi, belge ya da açıklama mevcut değildir. Ancak bu satırların yazarı, böyle bir olasılığın dahi gündeme gelebilmiş olmasından dolayı son derece rahatsızdır.
İngiltere’den ya da başka bir ülkeden savaş gemisi ithali, Türkiye’nin yerli ve milli askeri gemi inşa sanayiine, Türk Silahlı Kuvvetlerinin harekât bağımsızlığına ve Türk Deniz Kuvvetlerinin kabiliyetlerine büyük zarar verme riski taşımaktadır.
21/01/2023
14/01/2023
Türkmeneli TV - Ortadoğu Gündemi Programı
08/01/2023
07/01/2023
31/12/2022
Başlıksız
Eser: Fading Aeon Niklas Sundin |